“Birlikten kuvvet doğar” sözü, tarım sektöründe her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Günümüzde çiftçilerimiz ve üreticilerimizin etkin bir örgütlenme yapısından yoksun olduğunu görüyoruz. Bunun sonuçları ise oldukça ağır: Tarlada kalan ürünler, maliyetini bile karşılayamayan hasatlar ve büyük ekonomik kayıplar.
Her hasat sonunda üreticilerimizin “Bir daha bu ürünü ekersem…” diye başlayan serzenişlerini duyuyoruz. Ancak bu sözler zamanla unutuluyor ve aynı döngü tekrarlanıyor: Büyük borçlar, zararlar, satılan tarlalar ve mülkler…
Peki, etkin bir örgütlenme ile neler değişebilir?
- Üretim maliyetleri önemli ölçüde düşürülebilir
- Ürün fiyatlandırmasında söz sahibi olunabilir
- Ürünler daha uzun süre değerlendirilebilir
- Katma değerli ürünler geliştirilebilir
- Rekabet gücü artırılabilir
- Ortak makine parkı ve depolama alanları oluşturulabilir
- Tefeci ve aracılardan bağımsız ticaret yapılabilir
- Üretim kalitesi yükseltilebilir
Bu yapılanmanın faydaları yalnızca üreticiyle sınırlı kalmaz. Tüketiciler de daha ekonomik, kaliteli ve sağlıklı ürünlere ulaşabilir. Bu da toplumsal huzur ve sağlıklı bir gelecek demektir.
Mevcut klasik kooperatifçilik anlayışının ötesine geçerek, üretimin planlanmasından satışına kadar tüm süreçleri kapsayan yapısal bir organizasyon kurulmalıdır. Bu yapı, üreticilerin örgütlenmesine dayalı, profesyonel kadrolarla yönetilen ve mikro ölçekten makro ölçeğe geçerek yaygınlaşan bir model olmalıdır.
Verimlilik ve rekabet gücü, ancak güçlü bir örgütlenme ile mümkündür.
Saygılarımla,
Nuri Levent Ünver
Ziraat Mühendisi