Biliyorsunuz ki, demokraside bir kural vardır: Halk kimi seçerse, o yönetir.
Ha, bir de bizim “yerli ve milli” versiyonu var: Halk kimi seçerse seçsin, iktidar bildiğini okur!
Bak mesela… Bir belediye düşün. CHP’li. Projesi hazır, planı tamam. Vatandaşa hizmet için gün sayıyor. Ama… Bir bakıyorsun kredisi yok. Bir bakıyorsun onayı yok. Bir bakıyorsun kaynağı yok.
Neden mi? Çünkü “yanlış” partidensin kardeşim!
İlginç değil mi? Aynı devlet, aynı hazine, aynı bankalar… Ama nedense(!) bazı belediyelere akan sular duruyor, bazılarına ise para musluğu sonuna kadar açık.
Demokrasi bu olsa gerek(!)
Hatırlarsınız, eskiden “sosyal belediyecilik” vardı. Şimdi yeni bir kavram çıktı: “Özel belediyecilik!”
Özel olan ne mi?
- Özel engelleme politikaları
- Özel kaynak kesintileri
- Özel bürokratik gecikmeler
- Özel kayyumlar atamaları
- Özel itibarsızlaştırmalar
Ve tabi bir de “tatlı su muhalefeti” var. Görmeyen, duymayan, konuşmayan… “Aman efendim, çok sert olmasın…” “Aman canım, biraz daha bekleyelim…”
Neyi bekliyorsunuz aziz dostlar? Belediyelerin tamamen felç olmasını mı? Halkın hizmet alamamaktan isyan etmesini mi?
Medyada manipülasyon şovu devam ediyor. “Bakın CHP’li belediyeler çalışmıyor!” “Görün, hizmet getiremiyorlar!” “Bunlar çöp, çukur, çamur.” siyaseti.
CHP’li belediyeler başarılı olamasın diye ellerinden geleni yapıyorlar.
Şimdi size bir soru: Bu oyunu daha ne kadar sürdürecekler? Halkın gözünü boyamaya daha ne kadar devam edecekler?
Unutulmamalıdır ki… Su akar, yolunu bulur. Gerçekler er ya da geç ortaya çıkar.
Ve halk, er ya da geç, bu “özel” belediyecilik oyununun hesabını sorar!
Saygılarımla
Yorumlar kapalı.