Yaşanmış iki fıkra
Karadeniz’de yaşadığım veya tanık olduğum fıkra gibi olaylar çoğalmaya başlayınca, doğal olarak çevremizdeki arkadaşlarımla paylaşmaya başlamıştım. Arkadaşlarımda kendi yaşadıkları fıkra gibi olayları bana anlatmaya başladılar. Böylece kültürler arası farklı bakış açılarını ve algılama farklılıklarını görüyordum. Yaşanmış fıkraların aslında bir halk edebiyatı değeri olduğunu ve kayda geçmesi gerektiğini düşünerek bunları not etmeye karar verdim. Şimdi arkadaşlarımın yaşadığı fıkra gibi olayın iki tanesini aşağıda paylaşıyorum.
Market çıkışı
Karadeniz’de yaşanan fıkralara bir çalışma arkadaşım tanık olduğu bir olayla katkıda bulundu.
Bir hafta sonu marketten çıktığında eli kolu poşetlerle dolu olan bir karı kocanın konuşmasına tanık oluyor.
Adam karısına diyor ki;“Çok alışveriş yaptık. Sen burada bekle, ben taksi tutup eve gideyim. Arabamızı getireyim.”
Minibüste yer olmayınca
Çalışanlarımızdan biri bir gün Minibüse biniyor. Minibüste tüm koltuklar dolu. Yolda bir kişi el kaldırıyor ama minibüs dolu olduğu için durmuyor. Fakat şoför 100-150 metre sonra duruyor ve geri geri gelmeye başlıyor.
El kaldıran yolcuya eğilerek; “Yer yok kardeşim.” diyor ve aracını hareket ettiriyor.
Bunu neden yaptığını soran arkadaşıma; ”Abi yanlış anlamasın diye geri geldim söyledim.” diyor.
Mehmet Raif
Yorumlar kapalı.