Üretici Göç Ediyor, Tarım Bitiyor!
Tarımsal desteklerin artırılmasını, üreticinin teşvik edilmesini sürekli konuşuyoruz. Gündemde hep gübre, mazot, yem destekleri var ama gözden kaçırdığımız hayati bir mesele var: Kırsal altyapı ve bozulmuş kırsal hayat!
Kırsalda Hayat Yoksa Üretim de Yok
Bugün kırsal mahallelerin çoğunda okul yok, sağlık ocağı yok, internet yok, sosyal alanlar, spor sahaları, kreşler yok! Bu temel ihtiyaçlar karşılanmadığında, gençler haklı olarak şehirlerin yolunu tutuyor. Köyde kalıp üretmek yerine, büyük şehirlerde iş arıyorlar. Üretim, 55 yaş üstü insanlara ve ana işi tarım olmayan şirketlerin eline kalıyor.
Sonuç? Toprağın gerçek sahipleri, atalarından miras kalan tecrübelerini, bilgilerini bırakıp şehirlere göç ediyor. Bu sadece bir göç değil, aynı zamanda kuşaklar boyu biriken bilgi ve kültürün de kaybı demek.
Dijital Dönüşüm Şart!
Günümüz insanının ihtiyaçları değişti. Dijital teknoloji artık vazgeçilmez bir unsur. İnternet, kırsal mahallelerin en büyük sorunlarından biri. Sonra okul, sağlık ocağı, kreş gibi temel hizmetler geliyor. Ayrıca kent merkezlerine kolay ve ekonomik ulaşım sağlanmadıkça kırsal cazip hale gelmiyor. Bu noktada en ekonomik ulaşım aracı demiryolu.
Ancak üretimde asıl büyük sorun yakıt ve enerji maliyetleri. Güneş enerji sistemleri teşvik edilmezse, üreticimiz rekabet edemez. Sulama ve diğer işlemlerde kendi elektriğini üreten bir sisteme geçmezsek, kırsal kalkınma sadece bir hayal olarak kalacak.
Birlik Olmadan Çözüm Yok
Bu sorunlar sadece devletten beklenemez. Kırsalda yaşayan halk ve üreticiler, birlik olup kendi çözümlerini bulmalı, devleti destek vermeye zorlamalıdır. Ancak bugün görünen tablo çok daha vahim: Planlı kırsal yerleşimlerin yokluğu ve tarım alanındaki hızlı dönüşüm. Üretim araçları hızla sermaye şirketlerinin eline geçiyor, toprağın öz evlatları ya kendi topraklarında ırgat oluyor ya da büyük şehirlere göç ediyor.
Geride kalıp üretim yapmak isteyen küçük üreticiler, dev sermaye şirketleriyle rekabet edemiyor. Borç batağına saplanıyor, ipotekli tarlalar ve makinalar ellerinden uçup gidiyor.
Tarımda Tehlike Çanları Çalıyor
Bugün, tarım ülkesi olarak bilinen bu topraklarda, besin kaynaklarına ulaşmakta zorlanan büyük bir çoğunluk var. Üreten de mutsuz, tüketen de. Mutlu olan ise yalnızca küçük bir azınlık.
Kırsalın yeniden canlanması ve gerçek üreticilerin topraklarına sahip çıkması, güçlü bir altyapı ve planlı bir kalkınma politikasıyla mümkün. Aksi halde, tarım sektörü giderek çökecek ve bu toprakların gerçek sahipleri birer birer göç etmeye devam edecek.
Saygılarımla,
Ziraat Mühendisi
Nuri Levent ÜNVER