Toprak..
Yaşamın Nabzı
Toprak, yeryüzünde insanoğlunun ve tüm canlıların varlığını sürdürebilmesi için hava ve su kadar önemli, canlı bir organizmadır. Gıda zincirimizin temel halkası olan toprak, doğanın bize sunduğu en büyük armağanlardan biridir. Fakat biz insanlar, bu hayati kaynağa gerçekten hak ettiği özeni gösteriyor muyuz, yoksa onu yıpratmak için mi çaba harcıyoruz?
Gıdamızı toprağın bereketli kucağından elde ediyoruz. Nasıl ki kimse kirli bir tabaktan yemek yemek istemezse, biz de gıdamızın yetiştiği bu değerli ortamı korumak zorundayız. Toprağa ne kadar iyi bakarsak, o da bize ihtiyacımız olan gıdayı daha bol ve kaliteli şekilde sunar. Ancak son dönemlerde dünyada ve ülkemizde yaşanan toprak tahribatı, bu kaynağı tehdit eder hale gelmiştir.
Savaşlar, kontrolsüz inşaatlar, sanayileşmenin getirdiği çevre kirliliği ve vahşi madencilik gibi faaliyetler, toprağımıza büyük zararlar veriyor. Hatta bazı bölgelerde turizm faaliyetleri bile toprağı yorar ve canlılığını yitirmesine neden olur. Kalitesiz ve verimsiz topraklar, doğal olarak kalitesiz ve verimsiz üretim anlamına gelir ki bu da beslenme yetersizliği ve sağlıksız nesillerin ortaya çıkması demektir.
Oysaki toprak, yaşamın nabzıdır. “Toprak ananın kucağıdır; ne kadar özen gösterirsen, o kadar verimli olur.” Onu korumak, kendi geleceğimizi ve gelecek nesillerin refahını korumak demektir. “Toprağı korumak, hayata tutunmaktır.” Her bir bireyin, bu konuda bilinçlenerek toprağa gereken özeni göstermesi şarttır. “Toprak olmadan yaşam olmaz.” Ancak bu şekilde sürekli ve sağlıklı bir yaşam döngüsü oluşturabiliriz.
Saygılarımla
Nuri Levent ÜNVER
Ziraat Mühendisi
Yorumlar kapalı.