Yöneticilere ve Liderlere Tavsiye
Liderler, Yöneticiler için birçok eğitim ve ders üretmek mümkündür. Bunlardan birincisi “Üç Mektup Yöntemi” diğeri ise “Ölü At Teorisidir”
Üç Mektup
Hızla büyüyen bir şirketin sahibi yaşlanır ve tüm işlerini oğluna devrettikten sonra vefat eder. Vefatından sonra açılan vasiyetinde oğluna hitaben şunlar yazmaktadır.
“Eğer yönetim sıkıntısına düşersen sana üç mektup bırakıyorum. Bu mektupları sırasıyla açarsın ve çözümü bulursun” diye vasiyet eder.
Bir süre sonra ihtiyaç olur. Ve 1. Zarfı oğlu açar. “ Altındaki çalışanları eğitime al, gelişmelerini sağla.” yazmaktadır. Oğlu aynısını yapar ve işler düzelir. Ama bir süre sonra gene işler aksamaya başlar 2. Zarfı açmak zorunda kalır. Zarfta “ Ekibini değiştir” yazmaktadır. Ekibini değiştirir yeni bir heyecan ve umut oluşur. Bu sinerjiyle işler düzelmeye başlar ve yoluna girer. Sonra maalesef yine aksamalar başlamış ve son zarfı açmak zorunda kalmıştır. Son zarfı,umutla olarak açar ve zarfta; “Sen bu işi yapamıyorsun, işi yapana devret.”yazmaktadır.
Ölü At Teorisi
Eski bir atasözü der ki, ”Eğer bindiğin atın öldüğünü fark ettiysen, yapılacak en iyi şey inmektir.”
Ancak liderler, sistemin çöktüğünü anlasalar veya kendilerine söylense bile, attan inmek yerine aşağıdakileri yapmayı tercih ederler:
• Atı hareket ettirmek için daha sert bir kırbaç kullanır.
• Atı incelemek üzere bir komite kurar.
• Ekiplerine “ölü atları nasıl sürecekleri” konusunda eğitimler verirler.
• Atın adını değiştirip, “enerjisi kısıtlı at” gibi daha havalı bir isim takarak algı yaparlar.
• Atı terfi ettirip “ilham versin” diye üst pozisyona getirirler.
Aslında;
Artık işe yaramayan bir strateji, proje veya sistem varsa, daha fazla zaman ve kaynak harcamak yerine, o sistemden vazgeçmeyi bilmek gerekir. Israrla ölü atı sürmeye çalışmak, ekibi yorar, kaynakları tüketir ve yenilikleri engeller.3. zarfı açmak zorunda kalmamak için aşağıdakileri yapmak gerekir.
Dürüst bir değerlendirme yapılmalıdır. Ölü atı diriltmek yerine atasözünde denildiği gibi ölü attan inmek en akılcı çözümdür.
Oyalanmadan hızlı karar alınmalı, Verilere ve gerçekçi geri bildirimlere kulak verilmeli, yeniliğe alan yaratılmalı,yeni fikirleri denemekten korkmayan bir kültür oluşturularak, üretim artışı ve verimlilik sağlanmalı,yapılan hataları kabul ederek öğrenme fırsatı değerlendirilmelidir.Eğer bunları yapmaksak; aksi halde ölü atı sürmeye zorlanan ekipler, zamanla insiyatifi kaybedecek, umutları gerçekle yüzleşince de yok olacaktır.
Başarı, bazen “daha çok çabalamak” değil, “neyi bırakacağını bilmekle” gelir. Zamanımızı, enerjimizi ve yeteneğimizi, geleceğimiz için inşa edilecek alanlara kanalize etmeliyiz. Ölü atın sürülmesi için değil.
Türk atasözü der ki: “Zorla güzellik olmaz.” Yürümeyen, üretmeyen, verimli olamayan, liyakatsız bir sistemde Israrcı olmak bir toplumun tükenişine ve bitişine seyirci kalmaktadır.
Saygılarımla,
Mehmet Raif
Yorumlar kapalı.